Haberler

Eskişehir Rallisi Hakkında Açıklama

Burak-Cukurova-eskisehir

Öncelikle Eskişehir Rallisi’nde gerçekten emeği olan başta Nevzat Aslan, Melih Tarhan gibi kişilere böyle etapları hazırladıkları ve bizleri değişik yerlerde yarışma imkanı sağladıkları için teşekkür ederim.

19 yıldan beri bizzat yarışarak ve de tam tamına 13 senedir aralıksız tüm Türkiye Ralli Şampiyonası yarışlarını takip ederek bu sporun içinde kalmaya, başarılı olmaya ve sponsorlarımı en doğru şekilde temsil etmek için elimden gelenin fazlasını maddi manevi yerine getirmeye çalışıyorum.

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan 1.Ulusal Eskişehir Rallisi’nde yaşananları tüm motorsporu sevenleri ve meraklılarıyla paylaşmak ve olayı aydınlatmak için yazma gereği duydum.

Eskişehir Rallisi öncesinde 30 km’lik kısa bir testin ardından Cumartesi günü aldığımız startla başladı. İlk etap best time yaparak yarışa başladık ve bu bizi morallendirdi. Daha sonra 2 etapta da Yağız Avcı’nın zaman farkını kapamasıyla

günü 0.5 saniye farkla 2. olarak tamamladık. Pazar günü sabah yanlış bir lastik seçimi yaptıysak da yarışın son 3 etabına girerken Yağız ile aramız 3.3 saniye idi. Daha sonra sırasıyla rakibimizden 4.8 saniye, 1.5 saniye daha iyi zamanlar yaparak son etaba 2.7 saniye farkla lider olarak girdik. Ancak ne olduysa bizim için bu etabın sonunda oldu diyebiliriz…

Biz son özel etap olan BANAZ-3′ün flying finiş noktasını geçtiğimizde, araç içerisinden kronometre tutan co-pilotum Ünal bana 11.24’te geçtiğimizi söyledi. Aynı etabın 2. geçilişinde biz 11.26 Yagız Avcı 11.27 yapmıştı. Bizim de bu yaptığımız zamanın ne kadar iyi, ne kadar yeterli olup olmadığını görmek için stop masasında durduktan sonra heyecanla zamanımızı beklemeye başladık. Fakat ne hikmetse biz flying finişten geçip stop masasında durmamıza, benim arabanın içinde kemerimi çıkarıp inmeme rağmen halen zamanımız gelmemişti. Bu arada dışarıdan bizleri bekleyen yaklaşık 30-35 kişide kol saatlerinden zamana bakarak çok yakın olduğumuzu artı eksı 2 saniye içinde bizim iyi veya Yağızın iyi zaman yapmış olabileceğini söylüyordu. Ayrıca biz flying finişi geçtikten sonra Nejat Avcı’nın kendi iPhone’u ile tuttuğu zamana bakarak babam Rıza Çukurova’ya “Burak kazandı” demesi ve diğer 2-3 kişinin beni tebrik etmesi heyecanımı dindirmeye yetmemişti, zamanımızın ne olduğunu merakla bekliyorduk.

Tüm bunlar olurken, yaklaşık 30 saniye sonra (kamera kayıtlarında vardır bu 30 saniyelik bekleme anı) tabelaya zamanımızın 11.34 olarak yazıldığını gördüğümde gerçekten şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim. Bunun üzerine co-pilotum Ünal, Skoda takımımızdan Oğuz Özdener ve babam Rıza Çukurova flying finiş hakeminin yanına koşarak olayı anlamaya çalıştılar. Fakat o noktaya gidildiğinde hakemin durumu anlatmadığı, fakat takımımızdaki Oğuz Özdener arkadaşımızın o kağıtta ‘M’ yazıyor sen manuel tutmuşun demesi üzerine “evet” diyerek, zamanımızı manuel tuttuğunu itiraf etmesi ve bir tek biz geçerken fotoselin kapalı olması ve biz geçtikten sonra tekrar manuelden otomatiğe geçilmesi gerçekten fazlasıyla bizi rahatsız edici bir durum oldu. Ayrıca hakem arkadaşın daha sonra “2-3 saniyeden bişey olmaz” ifadesi ise takımımızı gerçekten de geren bir açıklama oldu. Sonuçta bizler maddi manevi herşeyini koyarak saliselerle yarışan ve bir markayı temsil eden insanlarız. Stop masasında herkesin kendi saatiyle tuttuğu zamanlarla gördüğü gibi artı eksi 2 saniyenin içinde biten bir etap sonunda, bizim zamanımızın rakibimizden tam 11 saniye kötü olmasına imkan olmadığını düşünüyorum. Ne hikmetse bizim araç içinden tuttuğumuz ve dışardan insanların da hem fikir olduğu 11.24 zamanımız 11.34 olarak deklare ediliyor.

Etabın stop masasında yaşanan tüm bu olaylar sonrasında servis alanına geldiğimizde, konu ile ilgili itirazımızı yazdık, komiserler kuruluna itirazımızı yaptık, finiş seremonisine gittik ve sonuç belli olmadığı için kupamızı almadık. Daha sonra beklemeye başladık ve komiserler kurulu bizi ifademiz için çağırdı. Yaklaşık 15 dakika durumu tüm çıplaklığıyla anlattık, ne yaşadıysak ne olduysa -bugüne kadar bilen bilir- tüm açıklığımızla anlattık. Tam 19 senedir bu sporun içinde bi fiil motorsporlarını yapmaktayım ve 1 kişiyle aramda en ufak bir tatsızlık yoktur, bunu bilen çok iyi bilir ama haksızlık yapıyorsa da onun karşısında durmanın en büyük görevim olduğunu biliyorum. Bu doğrultuda her şeyi olduğu gibi anlattıktan sonra, elimizde otomobilin kara kutusunda yer alan tüm datalara baktığımızda geçilen zamanın yine 11.24 olduğunu görüyoruz. Aracın startta kalkış anı ile finişte ayağını gazdan çekme arasındaki zaman 11.24 ! Seyircilerin çektikleri kamera görüntülerinden makinaların saatlerinin değiştirilemeyeceği bilinir ve oraya bakıldığında aradaki zaman farkının 2 saniye olduğu görülüyor. Kaldı ki; Yağız Avcı da bizi 3 saniye geçmiş olabilir ve yarışı kazanmış olabilir ama 11 saniye geçerek olmadığını ve olayın kural hatası olduğunu bilmemiz gerekir.

Bugün dünyada FIA Kurallar Kitabı’na baktığımızda eğer manuel tutulan bir yarışmacı zamanı var ise, etap iptali gerçekleşmesi gerekir yazıyor. Bu bilgilerin hepsini Komiserlere tüm dürüstlüğümüzle anlattık, fakat onların bize verdiği yanıt ise “hakemlerin zamanı elle tuttuğu, 2-3 saniye geç basmış olabilecekleri ama bunu da baskıdan söyledikleri, hepsinin aynı şeyi söylemiş olması ve de komiserlerin sonuçta kendi ekibi olduğu ve hakem arkadaşların söylediklerinin her zaman onlar için bağlayıcı olduğu ve biz ne dersek diyelim sonuçta her zaman hakemlerin ifadelerinin esas olduğu” söylendi ve kararı açıkladılar. Daha sonra bizler temyize gitmek için tüm görüntüleri, otomobilin tüm data bilgilerini ve dilekçemizi hazırladıktan sonra Metin Çeker ağabeyimizle telefonda görüşmemizde bana kendisi “temyize de gitsek durumun değişmeyeceğini, hakemlerin hepsinin aynı şeyi söylediğini ve kurallar kitabında hakemlerin dediğinin esas olduğunu ve boşuna temyize gitmemizin bir manası olmadığını” ifade etti..

Ben şimdi tüm bu yaşananların ardından Burak Çukurova olarak sormak istiyorum:

1. Neden Yağız Avcı geçerken fotosel açık, biz geçerken fotosel kapalı ve biz geçtikten sonra tekrar açılıyor?

2. Neden Yağız Avcı geldiğinde ve diğer kişiler geldiğinde gelir gelmez zamanları tahtaya yazılıyor ama biz geldiğimizde

zamanın gelmesini 30 saniye bekliyoruz? (kamerada görüntüler mevcut)

3. Hakem arkadaşlar 2-3 saniyenin lafı olmaz nasıl diyebiliyorlar?

4. Stop masasında insanlar kollarındaki saatle zamana bakıp bizi tebrik edip ondan sonra 11 saniye kötü bir zaman yapmış olmamız ne kadar ve nasıl mümkün olabilir?

5. Komiserler kuruluna geldiğimizde bu hatayı yapan arkadaşlar bizim yüzümüze bakmadan, yollarını değiştirerek geçiyorlar bunun sebebi nedir?

6. Evet sadece hakem arkadaşların sözleri yeterli oluyorsa bizler pilot-copilot olarak neden dinleniyoruz?

7. Flying finiş masasına gidildiğinde manuel tutulduğunda önce söylenmiyor, sonrasında biz görünce “aa evet manuel tuttuk” deniyor. 2 dakika önce olan olay neden bu şekilde hatırlanmıyor?

8. Aşağıda göreceğiniz fotoğraflara dikkatli baktığınız takdirde, biz geldikten ne kadar sonra “hala zamanın yazılmamış olduğunu” göreceksiniz. Bu sizce normal mi?

9. Ve yarış sonrası tüm basın bültenlerinde neden son etaptaki bu olayın anlatılmıyor ve kupaların verilmediğinden bahsedilmiyor? Bunu da kamuoyuna sormak isterim.

EVET SONUÇTA ÜLKEMİZDE ÇOK İYİ ORGANİZASYONLAR, ÇOK İYİ HAKEMLER, ÇOK İYİ GÖZETMEN ARKADAŞLARIMIZ VAR BUNU ÇOK İYİ BİLİYORUZ. BİZLER DE BU SPORA AŞIK, GÖNÜLDEN YAPAN VE MADDİ MANEVİ HERŞEYİNİ ORTAYA KOYAN İNSANLARIZ. BANA GÖRE BU YARIŞIN 2.Sİ YOKTUR. BU KADAR GÜZEL BİR ÇEKİŞMENIN SONUCUNDA YAĞIZ AVCI-BAHADIR GÜCENMEZ DE 1. OLMUŞTUR, BİZ DE 1.LİĞİ HAKETMİŞİZDİR.

AMA 19 SENELİK MOTORSPORLARI HAYATIMDA KİMSEYLE PROBLEMİM OLMADI, KİMSEYE YANLIŞIM OLMADIĞINI BİLDİĞİM İÇİN BU YAZIYI YAZMAK VE DURUMU AÇIKLAMAK VE MAALESEF HAKLI OLDUĞUMUZ HALDE HAKSIZ GİBİ GÖRÜNMEK BENİ ÇOK ÜZMÜŞTÜR.

SONUÇTA CİDDİ RAKAMLARIN HARCANDIGI BÜYÜK FİRMALARIN YARIŞTIĞI BİR ORGANİZASYONDA SONUCU BU ŞEKİLDE BELİRLENMESİ MAALESEF MOTORSPORLARI ADINA ÜZÜNTÜ VERİCİDİR.

SONUÇTA HATA İNSANLAR İÇİNDİR, DÜZELTMEK DE İNSANLIKTIR. AMA YALAN SÖYLEMEK AHLAKSIZLIKTIR…

 

 

 



Bee Danışmanlık

© Copyright 2003 - 2011 Burak Çukurova